ileFikri

         Yine yeniden ''çok güzel'' demekten kendimi alamadığım keyifli, sakin ve huzurlu İzmir keşfinden selamlar.     İlk kez gideceğim Özdere için sabah 8' de yola çıktım. İlk önce İzban ile Cumaovasına geldikten sonra 775 numaralı Eshot ile Özdere, Kargacık Koyuna iki saatte ulaştım. Özdere merkezde yaşayan arkadaşım ile koy girişinde buluştuktan sonra çam ağaçlarının arasından koya giriş yaptık.( kişi başı 10 tl, araç ile gelenler için alınan ücret farklı) Giriş itibariyle gölge alanlarda masalar, deniz kenarında localar sizi karşılıyor. Biz plaj boyunca devam eden şezlongların sağ tarafında ki küçük çıkıntının, kayanın arkasına geçip buraya yerleştik çünkü şezlong ücreti vermek istemedik. ( iki şezlong şemsiyesi ile birlikte 40 tl)Bizim yerleştiğimiz alanda  toplamda 5-6 kişiydik.     Tabanı kum olan koyun suyu dağlardan gelen mineralli soğuk su ile birleşiyor. Urla ve Sığacığın denizine göre daha ılık olduğu kesin😎 Tertemiz ve sığ olan bu

   İzmir'in en güzel ilçelerinden Eski Foça'dan tekrardan merhaba. Buraya ilk kez geldiğimde (iki sene önce Mayıs ayında) '' emekli olduğumda yaşamak istediğim yer.'' demiştim. Bu düşünceme başka ilçeler de eklense de Eski Foça'nın yeri hep aynı.😊  Biz buraya her zamanki gibi İzban treni ile Hatundere İstasyonu'nda indikten sonra 744 numaralı Eshot otobüsü ile ulaştık. Merkezde yer alan terminalde indikten sonra misafirimizi gezdirmek için Eski Foça'nın güzel sokaklarında dolaştık ve bol bol fotoğraf çekildik. Gezimize Nazmi usta Girit dondurmacısında kısa bir mola verdik. Dondurmaları güzel ve çeşitleri bol ancak bize dondurmayı veren abi biraz asabiydi.    Sahil boyunca gezmeye devam ettikten sonra denize girmek için yer aramaya başladık. Belediyenin şezlonglarının olduğu yerden sonra ( burada şezlong ücreti on tl) biz biraz daha ilerideki özel işletmede denize girdik. Ege'nin soğuk suyuna bir de rüzgar eklenince suda durmak güçleşmiş

   Karaburunun temiz koylarından Ayıbalığı koyundan tekrardan merhabalar  😎🌊  Hafta içi sakinliğinde denize girmeyi sevenler olarak bu kez Ayıbalığı Koyu/ Seal Beach'e geldik. Giriş için ücretimizi ödedikten sonra ( hafta sonu elli, hafta içi yirmi beş tl) işletmenin bungalov evleri eşliğinde ana restoranın olduğu bölüme ulaşıyoruz. Ardından uçsuz bucaksız Ege denizi sizi karşılıyor. İster minderlerde isterseniz de şezlonglarda güneşin ve buranın keyfini çıkartabilirsiniz. Söylenene göre bu koy adını eskiden bu kayalıklara çıkıp güneşlenen ayıbalıklarından almıştır.                                Kayalıklardan bu güzel koy ile buluştuk ve kesinlikle Urla'nın denizine göre ılık bir deniz bizi karşıladı.                   Suyun temizliği ve berraklığı konusunda en güzel kanıt bu fotoğraf olabilir.  Koy boyunca ilerledikçe kimselerin olmadığı bu yerde denize girmeyi de ihmal etmedik. Bu kadar denizde yüzünce acıkmak kaçınılmaz bu nedenle biz de p

             Yaz gelse de gitsem dediğim Urla, Demircili köyünden yeniden merhaba 🌞 Urla merkezden sonra yaklaşık yirmi dakika da ulaştığımız Deniz Yıldızı plajına girer girmez hayran kalmamak elde değil desem abartmış olmam bence :)     Burayı senelerdir gelen arkadaşım sayesinde görme fırsatım oldu. Plaja giriş (ücreti hafta içi yirmi tl ) yaptıktan sonra Cuma gününün sakinliği ile masmavi, tertemiz ve buz gibi bir deniz bizi karşıladı. Hayatımda hiç bu kadar soğuk denize girmemiştim. Girince alışıyorsun ya 😜      Biz şezlonglara yerleştikten sonra direkt iskeleden atlayarak soğuk su ile buluştuk.  İlk küçük bir şok etkisinden sonra ısınmak için yüzmeye başladık, çok güzeldi. Burada girişte size verilen kart ile çalışana sipariş verebiliyorsunuz. Biraz yüzdükten sonra ice coffee aldık. ( on beş tl) Tabi ki buranın güzelliğine kitap okumayı da ekleyince keyfime diyecek yoktu. Yaz mevsimini kıştan daha çok sevdiğim kesin, kesin ⛱  Denize böyle küçük molalarla

İzmir'de nerede kamp yapılır diye araştırdığımda en çok karşıma çıkan ve merak ettiğim Dolungaz koyundan merhaba :)    Bornova'dan tam beş saate buraya ulaştık. Değdi mi diye sorarsanız kesinlikle değdi derim. Biz F.Altay'dan eshot(984) ile Urlaya geldikten sonra yine eshot(761) ile Karaburuna ulaştık. Eshot'un Karaburun merkezde son durağında indikten sonra dolmuş, taksi yada otostop ile Dolungaza rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Son dolmuş( saat 18.30)'u kaçırdığımız için biz taksi ile Dolungaz yolunun  başına geldik.(Kesinlikle taksici ile pazarlık yapın, biz yirmi tl'ye anlaştık.) Ardından yaklaşık on dakikalık bir yürüme mesafesinden sonra yol ikiye ayrılıyor. Sol tarafınızda Şirin Baba Camping (burası kişi başı 30 tl giriş ücreti talep ediyor.) kalıyor biz burayı tercih etmedik ve sağ taraftan devam ederek  bu güzel yere ulaştık. Bizi karşılayan gün batımının renkleri ile deniz sesinin birleşimi o kadar yola değdi dedirtti. Oysa ki F.Alt

Her ayrıntısını göstermek için heyecan duyduğum No.18 Coffee' den herkese tekrardan merhaba :) Hepimizin duyduğu  ''yaşı küçük ama yüreği büyük'' tabirini ben burası için '' küçük ama yüreği büyük'' diye değiştirmek istiyorum. Çünkü içeriye adımınızı attığınızda sizi kutu gibi bir mekan sıcak bir ortam ve sahibi Erdal abi ''hoş geldiniz'' diye karşılıyor. Mekanı ilk kez instagram gördüğümde beni en çok çeken özelliği dışarıdan görüntüsü oldu. Siyahı seven biri olarak dışarıdaki oturma köşesi, camdaki ''coffee house'' yazısı buraya kesinlikle gitmeliyim dedirtti. Mekan küçük ama Erdal abi kendi zevkine göre alanları öyle güzel değerlendirmiş ki her şey bütünlük halinde sizleri bekliyor.       Mekanın dekorunun yanı sıra kahvelerinden de bahsetmezsem olmaz. Taze çekilmiş çekirdeklerden yapılan çeşitli kahveler mevcut. Erdal abi de '' beğenmediğim kahveleri müşterilerime sunmuyorum.''