ileFikri

 Yeni mekan keşfi ile Kelvin Photo'n Coffee 'den tekrardan merhaba 🌿   Fotoğrafın sıcaklığı anlamına gelen ''Kelvin'' kelimesi kahve ile birleşince böyle güzel bir mekan ortaya çıkmış. Mekanın sahibi Aydın Bey profesyonel fotoğrafçı (@aydinkaratasphotography) Burayı daha önce stüdyo olarak kullanırken çalışma arkadaşları ile cafe açma düşünceleri hep varmış. 2 ay önce bu düşünceyi harekete geçirmişler ve 16 Ağustos' ta açılışını gerçekleştirmişler.         İçeriye ilk adımınız ile sizi bir sıcaklık karşılıyor. Bu sıcaklığa bitkiler, müzikler ve nitelikli kahveler de eklenince çok güzel bir ambiyansta olduğunuzu hissediyorsunuz. Burada espresso bazlı kahvelerin yanında demleme kahveler, soğuk kahveler ve taze atıştırmalıkları da rahatlıkla tercih edebilirsiniz.( Americano favorim.)      Çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan Kelvin Photo'n Coffee' de rahatlıkla ders çalışabilir, bahçesinde yeşilliklerin içerisinde arkad

   İzmir'in en güzel ilçelerinden Eski Foça'dan tekrardan merhaba. Buraya ilk kez geldiğimde (iki sene önce Mayıs ayında) '' emekli olduğumda yaşamak istediğim yer.'' demiştim. Bu düşünceme başka ilçeler de eklense de Eski Foça'nın yeri hep aynı.😊  Biz buraya her zamanki gibi İzban treni ile Hatundere İstasyonu'nda indikten sonra 744 numaralı Eshot otobüsü ile ulaştık. Merkezde yer alan terminalde indikten sonra misafirimizi gezdirmek için Eski Foça'nın güzel sokaklarında dolaştık ve bol bol fotoğraf çekildik. Gezimize Nazmi usta Girit dondurmacısında kısa bir mola verdik. Dondurmaları güzel ve çeşitleri bol ancak bize dondurmayı veren abi biraz asabiydi.    Sahil boyunca gezmeye devam ettikten sonra denize girmek için yer aramaya başladık. Belediyenin şezlonglarının olduğu yerden sonra ( burada şezlong ücreti on tl) biz biraz daha ilerideki özel işletmede denize girdik. Ege'nin soğuk suyuna bir de rüzgar eklenince suda durmak güçleşmiş

Her ayrıntısını göstermek için heyecan duyduğum No.18 Coffee' den herkese tekrardan merhaba :) Hepimizin duyduğu  ''yaşı küçük ama yüreği büyük'' tabirini ben burası için '' küçük ama yüreği büyük'' diye değiştirmek istiyorum. Çünkü içeriye adımınızı attığınızda sizi kutu gibi bir mekan sıcak bir ortam ve sahibi Erdal abi ''hoş geldiniz'' diye karşılıyor. Mekanı ilk kez instagram gördüğümde beni en çok çeken özelliği dışarıdan görüntüsü oldu. Siyahı seven biri olarak dışarıdaki oturma köşesi, camdaki ''coffee house'' yazısı buraya kesinlikle gitmeliyim dedirtti. Mekan küçük ama Erdal abi kendi zevkine göre alanları öyle güzel değerlendirmiş ki her şey bütünlük halinde sizleri bekliyor.       Mekanın dekorunun yanı sıra kahvelerinden de bahsetmezsem olmaz. Taze çekilmiş çekirdeklerden yapılan çeşitli kahveler mevcut. Erdal abi de '' beğenmediğim kahveleri müşterilerime sunmuyorum.''

''Biz kimiz ?'' diye sorduğumda kendime şu cevapları veriyorum; biz kitap tutkunuyuz, biz kocaman bir aileyiz.  İyi ki buradayım dediğim İzmir Kitap Kulübü, sevgili  Burcu Karacaağaçlı'nın ''okuduğum kitapları neden başkalarının gözünden, gönlünden dinlemiyorum'' diyerek 1 Ocak 2019'da  instagram üzerinden açtığı #izmirkitapkulubu sayfası ile ilk adımı attığı için kendisine buradan da teşekkür etmek isterim :) ''Altını çizdiğin o anlamlı cümleyi anlamlı kılan hikayeni paylaşmak ister misin?'' mottosu ile yola çıkan İzmir Kitap Kulübü düzenli aralıklarla oylama ile belirlenen kitapları okuyan, ardından okunan bu kitapların toplantılarını düzenleyen ve gücünü kitaplardan alan tüm etkinlikleri, kampanyaları kucaklayan sosyal bir oluşumdur. Kulüp olarak ilk okuduğumuz kitap olan Melisa KESMEZ'in Nohut Oda kitabında da dediği gibi ''balkona çıkmışım gibi his beliriyor içimde. Eski bir his bu; tanıdık, iyi niyetli, mi

İzmir deyince akla gelen başlıca yerlerden Şirince ve Efes'ten tekrardan merhaba.Hafta içinde denk gelen tatili değerlendirmek için Selçuğa bağlı olan bu yerlere en uygun nasıl gidilir, en kısa sürede nasıl gidilir diye araştırdım ve yola çıktık. Sabah 11.30'da Basmane tren garından Denizli treni ile Selçuğa bir buçuk saatte ulaştık.(Sivil 7.5 tl, öğrenci 6 tl) İlçe merkezdeki terminalden Şirinceye giden dolmuşlara binerek ilk gezi noktamıza ulaştık.(Dolmuş ücreti 4 tl) Buranın hikayesini çoğu kez duysam, okusam da en çok buraya ait hoşuma gidenler; doğası, insanları, evleri, sokakları, ev yapımı yiyecekleri(dondurma,reçel vb.) ve tabiki de şarapları. Şuan buraya gitmek için en güzel zaman bence hava ne çok sıcak ne çok soğuk, etrafta taze yeşillik kokusu ve yaz sezonuna kıyasla daha az kalabalık. İnişli çıkışlı taş sokaklarında dolaşırken karşımıza o kadar güzel kareler çıkıyor ki aşağıdaki fotoğraf ile bana hak vereceksiniz bence :) Bu güzel sokaklarda dolaştı

Herkese tekrardan '' HUB BİCYCLE & COFFEE SHOP '' tan merhaba.Uzun zamandır gelmek istediğim nihayetinde iyi ki gelmiştim dediğim bu yer hakkında söylemek istediklerim var :) İlk bisiklet kazamı (dört tekerlekli bisikletten iki tekerlekliye geçtiğimde komşularımızın arabalarını çizerek bir süre ilerleyip düşmüştüm.) bana gülümseterek hatırlatan bu mekan hem bisiklet severlere hem de kahve, cheesecake, tatlı sevenlere direkt hitap ediyor.İsmini ''birleşme ve hareket noktası'' anlamına gelen HUB' tan alan bu yer bisiklet severler ile kahve severleri çok güzel bir noktada birleştiriyor. İster buraya gelip bisikletler ile ilgili bilgi alabilir, ister bisiklet kiralayabilir, bisikletinizin tamir ve bakımını yaptırabilir ve bisikletinize aksesuar alabilirsiniz.Hatta burada kullanılmış bisikletinizi ve parçalarını satabilir veya takas edebilirsiniz. Tüm bu imkanların yanında kahveye olan sevgilerini özel karışımlar, titizlikle ve güler yüz

İzmir denilince aklına eğer ilk Alaçatı geliyorsa bu yazıda kendini orada hissedebilirsin çünkü gitmekten keyif aldığım bu güzel yere bu sefer 10.kez düzenlenen ot festivali için gittim. Türkiye'nin birçok bölgesinden gelen ziyaretçilere turistler de eklenince kalabalık kaçınılmazdı. :) Alaçatı'nın merkezine giderken başlayan festivale giriş yapınca dikkatimi çeken Çeşmeli vatandaşların otlardan el emeği yaptıkları çeşitli yiyecekler oldu.Adını ilk kez duyduğum otlar ve onlardan yapılan börekler, salatalar, yemekler, köfteler ve daha nice lezzetli yiyecekler hepsi buradaydı. 😋 Ve bunlara havanın da güzelliği eklenince stantları dolaşarak hem otlar hakkında bilgi aldık hem de tadımlara başladık. Daha önce bu festivale gidenlere nasıl diye sorduğumda genelde ''pahalı'' diye dert yandılar fakat fiyatların Alaçatı fiyatları olduğunu ekstra pahalı olmadığını söylemek isterim.(karışık otlu bir dilim börek 5 tl) Fotoğraftaki çileklerin iştah açıcı görüntüsü

Yazımı okumak için buraya gelen acaba ne yazmış diye meraklanan herkese başta teşekkür eder ve merhaba demek isterim. :) Hafta sonunu iple çekmeme sebep olan o kadar çok mekan, gezilecek yerler ve denenecek tatlar var ki bunların başında tabii ki  '' ODELATO GELATO '' yer almaktaydı. Alsancak'ta Meksika sokağında bu yere ulaşmak hiç de zor olmadı. Mekanın dışarıdan görüntüsü sizi içeri çeken en büyük etken bence.Ve kapıyı açtığınızda size ''hoş geldiniz'' diyen bir ses ve mekanın içerisinin güzelliği kendi kendinize iyi ki gelmişim dedirtiyor. Tezgaha doğru geçtiğimizde bizi oldukça fazla hatta ilk kez gördüğümüz dondurma çeşitleri karşıladı.Birkaç dondurmanın tadına baktıktan sonra tuzlu yer fıstıklı dondurma ile baklavalı dondurma siparişi verdim ki nereden geliyor bu zıtlık ? Tuzlu dondurmanın tadının öyle bir çekiciliği vardı ki sormayın :) Ve dondurmaların malzemelerini yetiştiği yerlerden aldıklarını söylediler.(yer fıstığı Osmaniyeden